Seni ayın altında unuttular, günlerin Eksik bıraktığını ay tamamlıyor şimdi Uzak sessizliğin ki anı kadar siyah Sözleriyle hicran kuyusuna kapattı beni: Ay nice batsa da meğer insanlar kadar
Karanlıkta bırakmazmış kimseyi! Sen bütün Geceyi topladın üstüne ve bir bir söndü Masumluğun küçük fenerleri, yıldızlar Bir kez aydınlatır çünkü gövdeyi, bir kez Gölge düşmesin anıya, birbirimizden önce
Onlar terkeder bizi: Yıldızlarla dolu Olabilir mi seninle beraber bakmadığımız Gökyüzü? Ah eski kamer, nerede o aşk Gibi içime doğduğun geceler, yeni ay fena Çıktı aramıza, çarpışarak karanlık sulara
Gömülen şu gövdelere bak, dil karanlık Söylemese de sular da aydınlanır ve aysar Ruhlarımız buluşurdu ya gövdenin sahilinde, Gürültünün yolunda gittiğini fısıldar gibi Şimdi ruhların eksikliğini de gövde tamamlar